Ana Sayfa Dizi Eleştirisi Dark: Tanrısız Bir Dünya

Dark: Tanrısız Bir Dünya

Yazan: Osman Tatlı

Bu günün karanlık dünyasının algısında geçmişin izleri aranır. Bir nevi bugün geçmişin bir eseridir. Ve gelecekte bugünün etkisi altındadır. Hiçbir şey kendinden bağımsız değildir. Etkileşim gelişimi var eder. bu etkileşimin yarınlara olan uzantısını kestirmek zordur. İyi niyetler üzerine kurulu teknoloji, kötülerin elinde silaha dönüşünce gelecekte doğal olarak karanlığa gömülmeye doğru yol almaktadır. Yine de geleceğin karanlığı üzerine kesin teoriler üretmek doğru olmasa da bilim kurgu sineması tezlerini bunun üzerine kurmaktadır.

Bilim kurgu sineması geleceği daha iyi bir yaşanır dünya kurmanın tek çaresi bugünü ve geleceği olumsuz etkileyen kişi, olay ve kurumları geçmişe giderek yeniden şekillendirmenin yolunu aramaktadır. Ancak insan iradesi ile yapılan bütün girişimler geleceği daha karmaşık hala getirmekte ve düzeltme yerine daha da kötüye giden adımlar atılmaktadır. Geleceğin zeki, akıllı bilim adamları ve yapay zekâlı bilgisayarların yaptığı hesaplamalar ters tepmekte ve sonuç alınamamaktadır. Geçmişinle oynamanın bedeli gelecekte daha ağır ödenmektedir. Görülmektedir ki insan akılı ve onun ürettiği yapay zekâlı makineler dünyanın geleceğine karar verecek güçte değildir. İnsanın yetersizliği kendinden ortaya çıkmaktadır. İnsanın her şeyin ölçüsü olamayacağı ve acizliği bir varlık olduğu rahatlıkla anlaşılmaktadır. İnsan iradesinin sınırlarını görmesi sağlanmaktadır. Belki de teknoloji ile güçlendiğini sanan insanlığın dünyanın efendisi olmadığını algılaması açısından geleceğe dair bilim kurgusu sineması iyi bir örnektir.

Geçmişin ve geleceğin girift yapısında kaybolan ve acılarla boğulan, acılarının bitmesi adına geçmiş gelecek kısır döngüsü içinde çaresizce dolaşan, tekrarları yaşamakta ellerine geçmeyen Dark dizisinin tanrısı Jonas Adem ve Havva ile sembolize ettiği karmaşık dünyada tek söz sahibidir. Etrafındaki müritlerle geleceği değiştirmek için insanları piyon olarak kullanmaktadır. İstediği dünyayı yaratmak için sözde insan iradesini kendi kontrolüne ele alarak gerçeği saklayarak yalanlarla insanları bir umudun peşinde koşuşturmaktadır. Sözde onca bilgeliğin, geçmişte, gelecekte yaşanacakları bilmesin rağmen kör düğümü çözememektedir.

Dar bir mekanda ve dört ailenin etrafında gelişen kurgu dünyanın geleceğine yön vermesi üzerine kuruludur. Geçmiş, bugün  ve gelecek arasında giden gelen karakterlerin iç dünyasındaki çaresizliği resmini çizdikten sonra ikinci bir boyutun araya girmesiyle şekillenen kurgu gerçekten var olmadıklarını öğrenir ve bir bilim adamın oğlunu, gelini trafik kazasında kaybetmesiyle geçmişi değiştirmek için bir zaman makinesi yapmasıyla arada kalmışlıklarını fark etmesiyle gerçeğin düşündüklerinden farklı olduğunu anlarlar.

Üç sezonluk çıkmazlar yinede bir bilim adamın sevdiklerini geri getirme amacının dünyayı kaosa sürüklemesinden ibaret olduğu ortaya çıksa da bir bilim adamın insanlığın üzerindeki tehlikeli durumuna dikkat çekilmektedir. Bilim adamların tanrıyı oynama rolü ve yapabilecekleri değişim vurgulanmaktadır. Sadece bir bilim adamın icadı dünyayı yok edebileceği inanışı sadece Dark dizisinde değil, sinemanın bütününde vardır. Bu anlayış Tanrıyı dışarıda bırakma ve yerine bilim insanlarını koyma gayretidir.

Dünyayı insan üzerinden anlama çabası, bugünün var oluşu gelecekten gelen insanların var varlığı ile izah edilmektedir. Ancak çıkış noktasına gelinince tıkanmalar yaşanmaktadır. Geçmiş ve geleceğe doğru yanlış bir tanım konulmakta ve izah yolları denenmektedir. Ancak insanlığın ilk ortaya çıkışı konusunda insan yetersiz kalmaktadır. Burada yaratıcıya dönük söylemler araya sıkıştırılsa da sanki ona da bir çözüm arayışları olduğu ortadır. İnsan tanrısız ilk insana dair argümanlar oluşturursa zaten zayıf olan inanç tamamen ortadan kalkacak. Her şey bir bahaneye bakmaktadır. Var oluş tıkanmışlık ilk insanda düğümlenmiş durumda. Bilim kurgu sineması alternatifler aramaktadır. Şimdilik bu arayışlar geçmiş gelecek ve ikinci boyutlar üzerinden gidip gelmektedir.

Yapılması gereken bugünden bir gelecek kurmak olmaktır. Geçmişin değişmezliği yerine bugünün esnekliği üzerinden insan kendine bir gelecek var etme yolunu aramalıdır. Geçmişi suçlama ve değiştirme hayali yerine bugünden yeni temellerin atılması ve geçmişin tecrübesinden faydalanma olmalıdır.

Osman Tatlı

osmantatli@gmail.com

İLGİLİ YAZILAR